Lincoln Henrique’nin eşi Adriana Muller’in gözünden Fenerbahçe ve Jorge Jesus.

Lincoln Henrique’nin eşi Adriana Muller: “Kazandığımızda evdeki hava çok farklı oluyor. Bizim paylaşımlarımızda da bunu görüyorsunuz. Fenerbahçe’nin maçının olduğu günler özel bizim için. Maçtan bir gün önce hazırlanmaya başlıyoruz. Lincoln’le sürekli konuşuyoruz, onu motive etmeye çalışıyoruz. O da genelde rahat olmamızı istiyor ve kazanacaklarını söylüyor. Kazandığımızda her şey mükemmel ama kaybetmeyi sevmeyen bir erkek. Kaybedince huysuz oluyor ve evin genelinde sıkıntılı bir hava hakim oluyor. Bu durumda da daha sessiz kalıp, mağlubiyeti unutturmaya çalışıyoruz.”
Adriana Muller: “Fenerbahçe’ye gelmeden evvel Portekiz’deyken Jorge Jesus’un hayranıydım. Çok büyük bir teknik adam. Onunla çalışıyor olmamız bizim için büyük bir şans. Lincoln sorumluluk almayı ve kendisinden beklenti duyulmasını seven bir insan. Jesus de bunu Lincoln’den istiyor. İdmanlardan geldiğinde yorgun oluyor. Jesus’un, Lincoln’den beklenti içinde olup, onu zorlaması Lincoln’ün işine geliyor, bu durumu seviyor.”
Adriana Muller: ” İstanbul bambaşka bir şehir. Başka bir yerle asla kıyaslanamaz. Burada çok mutluyum. 2017’den sonra Türkiye’ye karşı çok ciddi sempati besledim, ben kendimi Türk-Brezilyalı gibi hissediyorum. Buraya geleceğimiz de aslında içime doğdu. Rize’den ayrıldıktan sonra da tatillerimizi Türkiye’de geçirdiğimiz, 2-3 günlüğüne gezmeye geldiğimiz çok oldu. Şu anda da İstanbul’da yaşıyoruz. Muhteşem ve inanılmaz bir şehir. Her geçen gün daha büyük bir sevgiyle İstanbul’a bağlanıyorum. Şu anda Türkçe derslerine başladım, en kısa sürede tercümeye gerek kalmadan konuşabilmek istiyorum.”
Adriana Muller: “Aslında çok ikna etmesi gereken durum olmadı. Ben o sırada Brezilya’daydım, çok fazla telefon trafiği vardı ve hangi takıma gideceği henüz belli değildi. Lincoln beni aradı ‘Hazır mısın?’ dedi, benim de cevabım ‘Eğer İstanbul’a gidiyorsak hazırım’ oldu. Normalde Lizbon’a geçecektik ama biletimi hemen İstanbul’a değiştirdim ve imza için Türkiye’ye geldik.”
Adriana Muller: “Biz futbolun merkezinden, Brezilya’dan geliyoruz. Ancak Türkiye’deki tutku bambaşka. İnanılmaz bir ilgi ve bağımlılık var futbola karşı. Objektif olarak söylüyorum, Türkiye’ye geldiğimizde bir şansımız olsaydı seçmek için Fenerbahçe taraftarından başkasını seçmezdik. Muhteşem bir Fenerbahçe ailesi var, bize karşı, çocuklarımıza karşı gösterdikleri inanılmaz bir sevgi var, bizi çok güzel kucakladılar. 1.5 yaşındaki oğlum ağladığında ona Fenerbahçe marşı açıyorum ve sakinleşiyor. Herkes çizgi film açar ben Fenerbahçe taraftarını açıyorum ve işe yarıyor. Şükrü Saraçoğlu’ndaki ambiyans harika.”
Adriana Muller: “Biz ailecek Türk yemeklerine çok alıştık, çok seviyoruz. Özellikle omlet ve pideye bayılıyoruz. Lincoln da iyi yemek yapar, onu mutfakta sık sık görürüz, evde onun yemeklerini yiyoruz.”
Adriana Muller: “Bazen yurt dışındaki arkadaşlarım da ‘Ne kadar çok Türk takipçilerin var’ diyorlar, şaşırıyorlar. Hepsinin bana göstermiş olduğu sevgi ve ilgiye bayılıyorum. Müthiş bir duygu.”
Fanatik / Atalay Özçelikli